İnsan zifirî karanlık içerisinde el yordamıyla nesnelere ve insanlara sarılıp "Bir zamanlar bana o denli yakın olan ışık sen misin?" diye sorar.
Sayfa 80 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Her hâlükârda insan ana vatanından kopmuş, dünya gurbetinde yalnız kalmış bir yolcu gibi, "iki kapılı bir handa, gündüz gece" gider...
Sayfa 80 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Yanlış yerde yanlış zamanda yanlış şeyi istemek= bunalım, acı
Yoksa biz de Nasreddin Hoca hikâyesinde olduğu gibi, ahırda kaybolan tesbihi, ışık daha fazla diye pazar yerinde mi arıyoruz?
Sayfa 80 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Psikoterapistin saydam olmadan pek etkili olamayacağına inanıyorum. Kendisi kişisel olarak var olmadan, başkalarını nasıl var olmaya davet edebilir ki?
Sayfa 77 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Rönesans sonrası Aydınlanma hareketinin, ilahî rabıtası kopmuş "sahte peygamberleri", insanı bireyselleştirip özgür kılmak adına nefs-i emmare'yi azdırıp böyle bir enaniyet canavarının zuhur etmesine neden oldular. Dinin yerine geçen, sözüm ona "psikanaliz medeniyeti", üstünde binlerce senedir yaşadığımız şu mavi gezegenin tüketilip kirletilmesine ve yok olmanın eşiğine gelmesine yol açtı.
Sayfa 75 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Sen bi sus hedonist-narsist Reich
Mesela somatik psikolojinin kurucusu W. Reich, lâtifa-şakra öğretisini altüst ederek yukarıdan aşağı doğru bir "gelişme" yolu izler. Bu gelişmenin doruk noktası "cinsel karakter"dir (genital character). Reich'e göre, cinselliğini bu şekilde serbestçe yaşayan bir insan, "orgazm iktidarına" (orgastic potency) kavuşur ve daha mutlu olur. Tek eşlilik, gerek kadın gerekse erkek açısından cinselliğin tam anlamıyla yaşanamamasına neden olur. İnsanı tek eşliliğe zorlayan, ekonomik ve ahlaki/dinî baskılardır.
Sayfa 72 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Avatar: Kendinin tanrı olduğunu ilan eden "Tanrı-insan"
Malesef yeni çağ manevi arayışlarının çığ gibi arttğı günümüzde, kendi kendine tapınma sık rastlanan bir olgu haline geldi. Kendilerini şifa kaynağı addeden şifacılar, Hintli şişman Avatar'ların peşinden koşan garip insancıklar...
Sayfa 163Kitabı okuyor
Kişinin, tüm evreni yoktan var eden Rabbine kıyasla nerede, hangi konumda olduğunu düşünmesi gerekir.
Sayfa 165Kitabı okuyor
Ve o kandilin yakıtı, ne Doğu'da ne de Batı'da eşine rastlanmayan mübarek bir zeytin ağacından alınmaktadır.
Ve o ağacın yağı (öyle arı-duru, öyle parlak ki) neredeyse ateş değmeden de ışık verecek: nur üstü nur.
(Kur'an, Nur Sûresi: 35)
Sayfa 71 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Kriterlerimin hepsine tik koysam bile..
Seçim yapmak çok zordu. Doğruyu yanlıştan ayırt etmek için kullanılan enstrüman rasyonel akıl olunca, yanılgı payı da çok yüksekti.
Sayfa 71 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Boşluk kabul etmeyen insan nefsi, kendi yalnızlığı içerisinde rehberden ve gerçek Mürşid'den mahrum bir halde, İtaka'dan daha da uzaklaştı; engin denizlerde, karanlık dev dalgalar arasında kaybolup gitti.
Sayfa 70 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Yabancı meslektaşlarımız kendi ülkelerinde Jung enstitüleri, İbn Arabi merkezleri kurarken, bizler bırakın atalarımızdan akta- rılan tasavvuf bilgeliğini, C. G. Jung'u bile anlama ve anlatmaya cesaret edemedik.
Sayfa 70 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Metafiziği yaşayamama gerilimini ve bu gerilimin oluşturduğu aşkınlık ihtiyacını, yani İtaka arayışını ciddiye alıp hazırlıklı olsaydık, bu traji-komik durum ortaya çıkar mıydı?
Sayfa 69 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Ahahah youtubedaki cemaatçi sözde imamlar
Bir de ne görelim! Denizin ortasında ben Mevlâna'yım, Barbaros Hayrettin'im, hatta peygamberim, Allah'ım diyen insanlar türemiş!
Sayfa 69 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Nitekim maneviyat psikolojisi ile uğraşan bilim adamlarının, kanaatime göre en büyük eksiklikleri, kulaktan dolma sathi bilgilerle, kendi yaşamadıkları nefs hâllerini, yaşamış gibi aktarmaları, hatta spekülasyon yapmalarıdır.
Sayfa 68 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor